VAKFİYENİN TÜRKÇE MEALİ  |
Biline ki sabih, sarih ve şer'iolan bu vakfiye en büyük sultan, hakanların en büyüğü,bütün ümmetlerin yönetimlerinin tek yetkilisi,Anadolu ve acem diyarının sultanı,parlak saltanat dizginlerini kavrayan ışıklı halifelik dizginlerini elinde tutan nice büyük olanlara galip gelerek burunlarını yere sürten,büyük sultanların güzel huylarına,meziyetlerine sahip yüksek imamlık ferasetini taşıyan kendisine itaat eden iyi şehir ve beldeleri ihsana boğan,kendisine karşı çıkan facirleri kahreden,yalancıları ince ve keskin bir bakışla kahreden,doğuların sultanı,batıların hakanı,bütün buraların enine ve boyuna hakim,yer yüzündeki bütün mazlumların sığınağı olan Allahın yeryüzündeki gölgesi,sultan oğlu sultan olan Rahman olan Allah onun itibar ve makamını devam ettirsin,Kıyamet gününe kadar şevketini sürdürsün,Allah Sühanehü onun saltanatını daim kılsın onun adalet ve ihsanı alabildiğine çevreye yayılsın.
Sultan Süleyman Han'ın ninesinin tekkesiyle ilgili olup ilahi magfirete nail olan gafur ve mağfur olan Allah'ın (CC) rahmetine gark olmuş bulunan babası Sultan Selim Han (Aallah CC.ğufranı ile onu korusun ve onu cennetinin en yüce köşesinde barındırsın.) Kendisine arz eylediği üzere azim olan Allah'ın sevabını isteyerek ve "ogünki ne mal ne evlat fayda verir; ancak iyi bir yürekle Allaha yönelmek fayda verir" olarak nitelenen günde ogünün sahibi ve maliki olan Allahın elemli cezasından kaçınarak sadık bir niyet ile Trabzon sancağındaki kürtün kazasının Yağlıdere nahiyesinin bağlı olup yerinin belirli olmasından ötürü sınırları ile niteliklerinin açıklanmasına gerek olmayan bir bölgede rahmetli hacı halifenin yaptırmış olduğu zaviyeyi şer- i olarak "vakf",geçerli olarak "habs"ve gönül rızası ile sadaka edip keyfiyeti fasih bir fille ikrar sarih bir ifade ile takrir ve bu vakfı rıza en kabul ve burada yazılı olan şekilde iki yönden sahih ve iki yönden şer i olarak ve yazılı rivayetler dairesıinde sultanlarının vakıf kanununa göre onun tarafından benimsenmiş ulunmaktadır.
Orada,gelip gidenlere yemek yedirilecek;büyüklere,küçüklere ve eşrafa aynı derecede itibar ve riayet gösterilecektir.Gerek doğuda ve gereksede batıda buna ters durumlar içine girilmeyecektir.Hakim,fazıl ve adil vasıflı tevki sahibi,adı geçen köydeki zaviyeye ait (çok bağışlayıcı olan Allahın yardımıyla,kapısı hiç kapanmasın!)bu kitaba yüksek ve güzel tevkini koymakla bu vakfın hükmen, sarihan,şer-iyen "lüzum"u hususunda akıl erbabı için muhkem bir esas getirmiş oldu.
Sultan olsun vezir olsun,kadı olsun,emir olsun,zaim olsun,rayip olsun,hazır olsun,gayip olsun reayadan olsun,tımar erbabından olsun.vebunlardan başka iyi adam olsun kötü adam olsun hiçbir kimseyi tağyir tebdil tahrif veya tatil veya bunlara benzer beğenilmeyecek herhangibir işlemle herhangi bir şekil veya sebep altında vakfa müdahalesi caiz olmayıp herkim fesih veya tahrif sureti ile makfa müdahale ederse yüce Allah,ceza gününde onu affetmez ve çeşit çeşit büyük azaplarla onu cezalandırır bundan dolayı aklı başında bir kimse bu davranışa nasıl girer? Oki alamlerin rabbinin sözünü işitmemiş olamaz "Allahın laneti zalimler üzerine değilmidir?
osmanlıca arapça ve farsça olan vakfiyenin türkçeleştirilmiş metnidir.
|
